|
 |
|
Bilginizm |
|
|
|
|
|
 |
|
REIKI |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Pozitif düşünceye ulaşıp, yaşamını renklendirmek istediği için reiki ile tanışanların sayısı her geçen gün artıyor. Reikinin ne olduğunu, olumlu bir dünya görüşünün hakim olduğu reiki prensiplerini, karma yasasını ve çakra denilen yaşam organlarıyla ilgili merak edilenleri, Reiki Master Saniye Döldüş anlattı...
İlk tanışma...
Reiki Master Saniye Döldüş, artık reiki konusunda pek çok insana rehberlik yapıyor. Kendisinin reiki ile tanışması ise iki yıl önceye dayanıyor. Bakın bu tanışma nasıl olmuş:
"Reiki ile Kıbrıs'ta tanıştım. Çok stresli bir çalışma döneminden sonra gittiğim tatilde 2. derece inisiasyonu almış olan bir akrabam dört gün bana Reiki uyguladı. Müthiş rahatlamış ve İstanbul'a çok huzurlu dönmüştüm. İki gün sonra da ani bir kararla hayatın bu kadar strese değmeyeceğini düşünüp çalıştığım yerden ayrıldım. Bir ay sonra İstanbul'da 1. derece inisiasyonumu aldığım gün, daha ilk dakikalarda pozitif titreşimleri algılamaya başlamıştım. İçimde çok büyük bir sevinç ve mutluluk vardı, uzaklardaki bir ışığı görmüş ve bu ışığa ulaşacağım yolu bulmuştum sanki.
Kozmos'un kanalı açılmıştı ve enerji bedenime akıyordu, içimizdeki iyileştirici gücün kendimizi ve çevremizdekileri nasıl tedavi edeceğini öğrenmek beni çok mutlu etmişti. Hocamız Musa Kocatepe bize öncelikle affetme meditasyonları yaptırmıştı. Kırgın olduğum birkaç kişiyi affetmiş ve hayatımdan çıkarmıştım. O günden sonra hayatımda düşünemeyeceğiniz kadar olumlu gelişmeler oldu. Öncelikle dünya görüşüm tamamen değişti, geleceğe güvenle bakmayı, yarınlar için endişelenmemeyi, evrene teslimiyeti, hayatın getirdiklerini kabullenip olduğu gibi yaşamayı, tüm doğrularım ve yanlışlarımla kendimi olduğum gibi sevmeyi, insanları yargılamadan kabullenmeyi öğrendim."
"Güne sevinçle başlıyorum"
"Şimdi her sabah yeni bir güne sevinçle başlıyor, yaşadığım anın ve sukunetin tadını çıkarıyorum. İki ay sonra 2. derece Reiki inisiasyonundan sonra zihin, ruh ve beden bütünlüğünün önemini kavradım. Dengelerin kurulmasıyla hayatımıza nasıl bir canlılık geldiğini, olumlulukların etrafımızı nasıl sardığını deneyimledim ve o gün bu işi her yönüyle öğrenip master olmaya karar verdim. Bir yıl süresince değerli hocam Musa Kocatepe'nin İstanbul'daki bütün Reiki-1 ve Reiki-2 seminerlerine katılarak onu yakından izledim. Beni bu konularda aydınlatacak kitapları mümkün olduğunca çok okudum. Sonunda Reiki ile sevginin ışığını yakaladım. Derinlerdeki içsel ve sonsuz sevgiyi buldum. Bu sevgi Mevlana'nın Mesnevi'sindeki ve Yunus Emre'nin yüreğindeki sevgiyle aynı idi.
İçimdeki gücü yakaladım ve onu nasıl kullanacağımı öğrendim. İlk inisiasyonumdan bir buçuk yıl sonra değerli hocam Musa Kocatepe "Reiki Master Semineri"ne katılabileceğimi söylediğinde o gece gözüme uyku girmedi. Reiki, hayatımda bana verilen en değerli hediyeydi, bu yüzden Reiki ile tanışmama vesile olan Kıbrıs'taki "Reiki Master" akrabam Sevgili Sezin Üner'e ve bize çok emek veren hocama ne kadar teşekkür etsem azdır. Şimdi amacım, bu değerli armağanı mümkün olduğunca çok kişiyle paylaşabilmek."
Reiki nedir?
"Reiki, Japonca bir sözcük olup "Evrensel Yaşam Enerjisi" anlamına gelmektedir. 2500 yıl önce yazılan Sanskrit kutsal metinlerinde de Reiki'den "dönen enerji topu" olarak söz edilmektedir. 19. yüzyılda, Japonya'da bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Mikao Usui tarafından, Reiki'nin tüm dünyaya yayılması için ilk adımlar atılmıştır.
Kelime anlamı olarak "Rei" Tanrı, "Ki" ise enerji demektir. Bugün Reiki'yi Tanrısal Yaşam Enerjisi veya Evrensel Yaşam Enerjisi olarak tanımlıyoruz.
Aslında hepimiz bu evrensel yaşam enerjisi ile doğmaktayız. Bizi çevreleyen evren de sonsuz bir enerji ile doludur. "Ki" enerjisi yaşayan herşeyin içinde akmaktadır. Aldığımız her nefes de enerji doludur. Bedenimizde de onu besleyen enerji kanalları "meridyenler" bulunmaktadır. Reiki ile enerjiyi ellerden bedene aktararak, gerek bedenimizde, gerekse onu besleyen enerji kanallarındaki tıkanıklıkları açarak tüm sistemimizin doğrudan enerji ile beslenmesini sağlayabiliriz.
Reiki, enerji tıkanıklıklarının açılmasını, çakra merkezlerinin uyarılmasını, yaşam enerjisinin bedenimizden kolaylıkla akmasını sağlar."
Çakra Nedir?
"Çakra, sanskritçede tekerlek anlamına gelmektedir. Çakralar enerji bedeninde varolan enerji organlarıdır. Görevleri evrensel enerjiyi alıp bedenin kullanabileceği frekansa dönüştürmektir. Tıpkı bir trafo gibi çalışırlar. Bedenimizde yaklaşık 20.000 Çakra vardır. Reiki'de yedi temel Çakra'yı kullanıyoruz. Her Çakra bir salgı bezine bağlıdır ve bu bezlere bağlı organları etkiler;
Birinci Çakra : (Kök Çakrası) Salgı bezi, böbrek üstü bezleridir.
İkinci Çakra : Yumurtalık , Prostat ve testis ile üreme organlarına bağlıdır.
Üçüncü Çakra : (Solar Phlexus) Sindirim sistemi, karaciğer, safra kesesi, pankreas ve otonom sinir sistemini etkiler.
Dördüncü Çakra : (Kalp Çakrası) Timus bezine bağlıdır, kalp, göğüs, kan ve dolaşım sistemini etkiler.
Beşinci Çakra : (Boğaz Çakrası) Tiroid bezine bağlıdır, duygu ve düşüncelerimiz boğaz çakrası yardımıyla rahatça ifade edilir.
Altıncı Çakra : (Üçüncü Göz) Tüm varoluşun sezgisel kavrayışı burada olur.
Yedinci Çakra : (Tepe Çakrası) Benliğimizin saf oluşunu, sınırsız bilinci burada hissedebiliriz.
Yaşam enerjisi fiziksel bedene, Çakra, Nadi ve Meridyenler vasıtası ile akar. Yaşam enerjisi vücuttaki organları ve hücreleri besler. Çakralarda blokajlar oluşup akış kesildiği zaman bedendeki salgı bezleri ve onlara bağlı organlar, fonksiyonlarını tam olarak yapamazlar ve fiziksel bedenimizde hastalıklar oluşmaya başlar.
Reiki'yi uygulayan kişiler evrensel enerjiye sadece bir kanal olur. Evrendeki enerjiyi, düşünce gücümüzle önce beynimizde, kalbimizde hissedip, sevgi ile besleyerek ellerimizden kendi vücudumuza veya başkalarının vücuduna aktarabiliriz. Reiki aktarımı ile içimizdeki kendi kendini tedavi güçleri harekete geçer. Çünkü her insan sadece kendi kendini iyileştirebilir. Bu nedenle, Reiki seansı sırasında, Reiki'yi hem veren, hem de alan kişi kendi kendine tedaviyi yaşamaktadır.
Reiki hiçbir zaman modern tıbbın yerini tutmaz ama birlikte kullanıldığında birçok bedensel, özellikle de zihinsel ve duygusal sorunun çözülmesine yardımcı olur.
Bugün dünyada, bilhassa Amerika'da birçok hastane ve klinikte, tamamlayıcı şifa yöntemleri (Reiki, akupunktur, refleksoloji, meditasyon, yoga, vb.) modern tıp ile birlikte kullanılmaktadır.
Dünyaca ünlü kalp cerrahımız Dr. Mehmet Öz'ün son kitabı "Şifayı Yüreğinde Ara," bize bu konudaki çalışmaları ve sonuçlarını açıklıkla anlatmaktadır. "
Reiki'yi herkes öğrenebilir ve uygulayabilir mi?
"Reiki herkes tarafından öğrenilebilir, Reiki evrenseldir. Dil, din ve ırk ayrımı olmaksızın, her yaşta ve her insan tarafından uygulanabilir. İnancınız ne olursa olsun o çalışacaktır. Zihin, ruh ve beden bütünlüğünüzü sağlamanıza yardımcı olacaktır."
Reiki'nin Dereceleri
Dr. Mikao Usui sisteminde Reiki'nin dört derecesi bulunuyor:
Reiki-1: Bu derece Reiki'nin ilk inisiasyonu ile başlar. İnisiasyonun kelime anlamı başlatmadır. Bir kişinin Reiki uygulayıcısı olabilmesi için, bir Reiki master tarafından inisiye edilmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda, Reiki'nin ritüel bir törenidir.
Reiki-2 & Reiki-3: Bu derecelerde, değişik semboller ve uygulamalarla enerjinin daha kuvvetli olarak kullanılması ile renk ve taşlarla tedavi uygulamaları öğretilir. 3. derece, kişiyi master olmaya hazırlar. Bu seviyeye gelene kadar çok uzun bir süre kendinizi zihnen ve ruhen buna hazırlamanız, sizi eğiten hocanızın çok sayıda seminerine katılmanız ve Reiki'yi devamlı kendiniz ve başkaları üzerinde uygulayarak yeterince deneyim yaşamanız gerekmektedir.
Master derecesi: 4. derece olan master inisiasyonu ile birlikte büyük bir sorumluluk yüklenilir. Bu seviyede "Reiki master", başkalarını inisiye eder, ayrıca tüm bilgi ve birikimlerini doğru olarak aktarmak mecburiyetindedir.
Günümüzde "Reiki master"ları ve Reiki uygulayıcılarının sayısı yüzmilyonları aşmış halde ve her gün büyük bir hızla da artıyor. Çünkü günümüz dünyasının acil olarak bu şifa enerjisine ihtiyacı var. Gitgide zorlaşan yaşam koşullarından ve azalan sevgiden dolayı birçok insan zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak hasta, kötümser ve negatif duygular içindedir. Çevre ile kendileri ile ve doğa ile olan ilişkileri bozulmuş, huzuru bulmak için arayış içine girmişlerdir.
Yaşamın pozitif yönde sürmesi, dünya barışının sağlanması için Reiki evrensel enerjisi bu kişilere bir sevgi ve şifa kaynağı olmaktadır.
Reiki hayatınızda neleri değiştirir?
"Reiki, şifa gücünün yanında aynı zamanda bir hayat felsefesidir. Bedendeki akışı sırasında tüm dokulara pozitif etki ederek, onları tedavi ederken enerji alanımızın vibrasyonunu arttırır ve bizi negatif duygu ve düşüncelerden arındırır.
Reiki, sevgi dolu ve pozitif bir enerjidir. Bu olumlu enerjiyi, içimizde yaşatır ve etrafımıza bu titreşimleri yayarsak, çok kısa bir zaman sonra önce kendimizin, sonra da etrafımızdaki kişilerin yavaş yavaş değiştiğini ve çok daha olumlu, huzurlu bir hayata adım adım geçtiğimizi görürüz. Çünkü hayatımızda ne ekersek onu biçeriz. Louise Hay "Düşünce Gücü ile Tedavi" kitabında der ki; "Ektiğiniz toprak bilinçaltınızdır. Tohum ise yeni olumlu düşüncelerinizdir. Bugünden sonra yaşayacağınız tüm yeni deneyimler bu tohumun içindedir. Tohumu yeni olumlu ifadelerle sularsanız kendinize duyduğunuz sevgi ve verdiğiniz değerin güneş ışığı gibi üzerinde parlamasını sağlarsınız."
Reiki'nin 5 prensibi
1. Bugün özellikle bugün kızma.
2. Bugün özellikle bugün endişelenme.
3. Hayatını dürüstçe kazan.
4. Yaşayan herkese saygılı ol.
5. Bugün şükran duygusu içinde yaşa.
Reiki'nin prensiplerini tam olarak hayatımıza yansıtır ve uygularsak, değişimin hayatın doğal yasası olduğunu kabullenir ve kendimizi her türlü zihinsel değişime hazırlarız. Değişime önce kendimizden başlar, hiçbir zaman başkalarını değiştirmeye uğraşmayız. Çünkü biz her zaman kendi kendimizleyiz. Huzurlu ve mutlu olmak için sadece vesadece kendimizi değiştirebilir ve de eğitebiliriz.
Olumsuz düşüncelerimizi değiştirip, hayatın bize getirdiklerini sevgiyle kabullenir, yaşamla savaşmak yerine onunla uyum içinde olmayı seçebiliriz. Önce kendimizi olduğumuz gibi sevip, bugüne kadar bilerek veya bilmeyerek yaptığımız tüm hatalarımız için kendimizi affedebiliriz. Affetmek bizi özgürleştirir ve hafifletir. Kendimizi çok iyi, güçlü ve huzurlu hissederiz. Sonra hayatımızda, kırgın, öfkeli olduğumuz tüm insanları affeder, özgür bırakır, onlarla aramızdaki tüm negatif bağları koparırız. Böylece sırtımızda taşıdığımız tüm olumsuz duygu ve düşünceleri sırtımızdan indirmiş oluruz. Dünya artık çok daha güzel ve sevgi doludur. Hayatımızda ne tür bir iyileşme istenirse istensin, tek çözüm daima 'SEVGİ'dir.
Karma Yasası nedir?
Her etkinin ona eşit ve ters yönlü bir tepkisi vardır. İşte bu "neden-sonuç" ilişkisini ortaya koyan yasaya "Karma Yasası" denilmektedir. Karma yasası tekamül sürecimiz boyunca enerjinin dengelenmesini yöneten bir yasadır. Bir anlamda "İlahi Adalet'i sağlayan bir dinamiktir" diyebiliriz. Karma'yı yaratan, yani dengelenmek üzere enerjiyi harekete geçiren niyetlerdir. Her niyetin bir sorumluluğu olduğu gibi, o niyetin meydana gelişindeki duygu ve düşüncelerin de bir sorumluluğu vardır. Eğer bu sorumluluk farkedilirse hangi niyetlerin, hangi sonuçları doğurduğunu farketme imkanı da kazanılmış olur.
Karma Yasası evrensel bir öğretmen niteliği ile insanlığa sorumluluğunu öğretmeye ve böylece insan tekamülünde, insanın kaderinin nasıl kendisi tarafından yaratıldığını anlatmaya çalışır.
Sevgiye, iyiliğe ve dostluğa dayalı, faziletli duygu ve düşüncelerle oluşacak niyetler, insanın tekamülünde çok önemli birer etkendir.
Kaynak: Reiki Master Saniye DÖLDÜŞ www.formdakal.com |
|
|
|
|
|
|
 |
|
www.bilginizm.tr.gg |
|
|
|
Bugün 12 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı! |