Belleğin üç temel işlemi vardır. Bunlar; kodlama, saklama ve geri çağırma ( hatırlama ) dır.
Kodlama
Kodlama bilgiyi uzun süreli belleğe yerleştirme sürecidir. Kodlamanın amacı, bilgiyi anlamlı kılmak ve uzun süreli bellekteki ilişkili bir şemanın içine bağlantılı olarak yerleştirmektir. Anlamlandırma, yeni gelen bilgi ve ilişkili önceki bilgi arasında bağ kurma ve ilişkili şemadaki anlam ve bağlantılara dayanarak yeni gelen bilgiyi anlama veya bir anlam yükleme süreci olarak görülebilir. Yeni bilgi ile mevcut şema arasında kurulan bağ; bir imge, mantıksal bir çıkarım veya yeni bir fikirle önceden öğrenilenleri birleştirmeye hizmet eden başka herhangi bir şeye dayanabilir.
Anlamlı kodlama hatırlamayı artırmaya da yardım eder. Çünkü, hatırlama kodlama içinde gerçekleştiği bağlamda meydana gelir. Hatırlama durumu, kodlama durumuyla eşleştiği zaman en iyi hatırlama meydan gelir.
Bilgiyi anlamlı kodlama kısa süreli bellekte dört işlemde meydana gelir. 1) Sunulan bilginin özelliğini belirlemek 2) Sunulan bilgi ile ilişkili uzun süreli bellekteki mevcut bilgi veya şemayı belirlemek 3)Uzun süreli bellekteki mevcut bilgi ile yeni bilginin uzun süreli bellekte nasıl depolanacağını belirlemek. Bu süreç içerisinde anlamlı olarak kodlanan bilgi uzun süreli bellekteki ilişki şema veya şemanın içerisine bağlantılı olara yerleştirilir. Bilginin içinde örgütlendiği genel şema veya bağlantıları hatırlama yoluyla bilgiyi geri getirme kolaylaşır. Bu geri getirmede, bilgi birimi ayrı bir birim olara değil bağlantıları veya sıkı bağlantıları olan diğer birimlerle birlikte örgütlü bir yapı içerisinde meydana gelir.
Ayrıca bilgiyi kodlamada bellek destekleyiciler kullanabilir. Bellek destekleyiciler bir listedeki maddelerin kelimelerin ve karmaşık olgusal bilginin kazanılmasını ve hatırlamasını kolaylaştıran bir kodlama sistemidir. Bu kodlama sistemi yoluyla; ardışık maddelerin sırasının öğrenilmesi, bir listedeki kelimelerin öğrenilmesi ve kodlarının belirlenmesi yoluyla bilginin hatırlanması kolaylaşır. Örneğin, kelimelerin baş harflerinden anlamlı bir cümle oluşturulması, anahtar kelimeler kullanılarak ses benzerliği yoluyla kelimelerin hatırlanması vb. bellek destekleyiciler; sözel, görsel, işitsel ve imgesel olabilir,
Kodlama; belleğe giren bilginin zihinde kaydedilmesidir. Kodlamada bilginin görsel Ya da işitsel yolla gelmesi önemli değildir. Önemli olan; gelen bilginin anlamı, oluşturduğu kavramdır. Zihindeki bilgiler karma karışık bir yığın oluşturmaz. Öğrenilenler daha önce var olan ilgili bilgilerle ilişkilendirilerek kodlanır. Bir evde her eşyanın nasıl bir yeri varsa, zihindeki bilgilerin de yeri vardır. Alınan bir ilacı ecza dolabına koyduğunuz gibi, yeni bilgiler de uygun biçimde uygun yerlere yerleştirilir. Bu işlem zihnin kodlama işlemidir.
Zihin kodlama işlemini otomatik olarak yapar. Ancak bizi etkileyen, hatırlamak istediğimiz, duygusal doyum sağlayan durumlarda ek kodlamalar da yapılır. Bu tür kodlamalarda olayın bazı özellikleri abartılabilir, göz önüne alınmayabilir, duygusal yönüyle birlikte kodlanabilir.
Nasıl kodlanmış olursa olsun bu bilgilerin gerektiği zaman yeniden bilinç düzeyine çıkabilmesi için saklanması gerekir. Belleğin ikinci temel işlemi kodlana bilgileri saklamadır. Saklama sırasında olay; kodlama sırasındaki zihinsel, duygusal ve toplumsal özelliklerini taşıyacak şekilde korunur. Çünkü, bilgilerimizin önemli bir bölümünü yaşantılarımızla ediniriz. Yaşantılarımız birer anı olarak belleğimizde yer alır. Bu anıların kazanılmasında ve saklanmasında zihinsel, duygusal ve toplumsal etmenlerin önemli rolü vardır. Örneğin; bir bilgi yarışmasında elde ettiğimiz zihinsel başarı, bu başarının içinde bulunduğumuz toplumsal ortamda oluşturduğu sevinç ya da sevdiğimiz insandan aldığımız ilk mektubun bizde uyandırdığı duygusal coşku belleğimizde birer anı olarak yer alır. Zihinsel, duygusal ve toplumsal etmenlerle ilgili bu tür anıların kazanılması ve saklanması daha kolaydır.
Belleğin önemli işlevlerinden biri de çağırma ( hatırlama )dır. Çağırma, daha önce kodlanan ve saklanan bilgilerin yeniden bilinç düzeyine çıkarılmasıdır. Ek kodlamaların sayıca fazla olması hatırlama kolalığı sağlar. Bu nedenle, hatırlanmak istenen konular kodlanırken ek kodlamalarla hatırlama ipuçları sayıca artırılır. Etkili ders çalışma yollarından biri de insanın öğrenme sırasında ileride bu bilgiyi nasıl hatırlayacağını ve hangi noktaların kendisi için güçlük yaratacağını önceden kestirmesi, bunun için gerekli önlemi almasıdır. İnsanın uzun süreli belleğinde bulunan bilgi, miktarının çok oluşumuyla değil, örgütleniş biçimi ve hatırlama kolaylığıyla değer kazanır.
Belleğin bu özelliği bilgisayar programlarının yapılmasında göz önünde tutulmuş, insanın bilişsel süreçlerinin örgütlenme ilkeleri incelenmiştir. Bu nedenle çağımızda bellek ve bilişsel süreçler üzerindeki araştırmalar büyük ilgi çekmektedir.
Öğrenme ve bellekte tutma aslında birbiriyle sıkı ilişkisi olan iki kavramdır. Öğrenme en genel anlamda “davranış değişikliği” olarak tanımlandığına göre, edinilen bu davranışın varlığını sürdürmesi de öğrenilen bellekte saklanması, tutulması sonucu olur.
Hatırlama/ Kodlama Stratejileri
Etkili bir hatırlama stratejisi, hatırlamayı kolaylaştırır. İnsanlar kendi kültürünün özelliklerine dayanarak öğrendiklerini bellekte tutmak ve gerektiğinde kullanmak için, bilgileri konunun çeşidine göre planlı bir şekilde belli işaretlerle, hatırlatıcı ipuçlarıyla kodlama ilke ve yöntemlerini geliştirirler. Bazı insanlar anlamlar, bazı insanlar görünüm, bazı insanlar zaman ardışıklığı, anahtar sözcük ve başka durumlarla ilişki kurarlar. Sonra bu ilişkili uyaranlardan birisi hatırlandığında zincirleme olarak diğerleri hatırlanır.
Herkesin bir hatırlama stratejisi vardır.Tecrübe ile kazanılmıştır. Hatırlama stratejisinin oluşmaya başlaması çocukluk yıllarına dayanır. Gelişmenin belirgin olduğu dönem, genelde 10-12 yaşlarına rastlar. Ama öğrenme her yaşta değiştirilebilir, geliştirilebilir,
Hatırlama Stratejisi Geliştirme ve Hatırlama Kolaylığı
Öğrenmek ve öğrenilenlerin kalıcılığını sağlamak için, öğrenme faaliyetleri sırasında öğrenci, aşağıdaki işlemleri göz önüne almalıdır.
· Dikkatli olunmalıdır. Kısa süreli bellek kapasitesi sınırlı olduğu için, öğrenme durumunun dışındaki uyarıcılarla ilgilenilmemelidir. Farkındalık düzeyi yüksek olmalı ve kontrol altına alınmalıdır. Seçici olunmalı, kazanılacak bilgide kritik noktalar yakalanmalı, önemsiz bilgilerden ayırt edilmelidir.
· Yeni semboller öğrenilirken anahtar sözcükler kullanılmalıdır. Örneğin yabancı dil öğrenmede yabancı dildeki kelimeye ses benzerliği olan bir anadili kelimesi seçilmelidir. Sonra görsel bir imaj geliştirilebilir ve bu imaj yabancı kelimelerle donatılar.Anadildeki bir kelimeye ses açısından benzer olan kelime hatırlandığı zaman diğer kelimeler kolaylıkla hatırlanır.
· Daha önce bilinenlerle yeni öğrenilen malzeme arasında ilişki kurulmalı ve bilgiye anlam kazandırarak yeniden yapısallaştırılmalıdır.
· Bir duyusal sistemin uyarıcılarını başka bir duyusal sisteme dönüştürmelidir. Örneğin, algıladığı sözel ifadeleri görebilen resimlere dönüştürmeli, resimleri hayal etmeli ya da görsel uyarıcıya sözel anlamlar vermelidir.
· Çağrışım yöntemi kullanılabilir. Örneğin okunan bir bilgi bütününün her bölümü, evin belli bölgelerine yerleştirilebilir. Konunun bölümleriyle bölgenin belli bir kısmı düzenli bir biçimde ilişki içine sokulabilir.
· Çengel takma yönteminden yararlanılabilir.Bireyin iyi öğrenmiş olduğu bir dizi kelime olabilir. Bunların her birine bir başka kelime takılabilir.Birden ona kadar sayma çok iyi yapılabilir. Bunlara ilk kez birer kelime , ikinci kez birer kelime daha ekleyebilirsiniz. |